Bir Tanıdık GÜzel İnsan...
1925 doğumlu İstanbul Fatih çocuğu. Okumayı 5 yaşında söküp , 6 yaşında ilkokula başlayan, Pertevniyal Lisesini birincilikle bitirip, ilk tercihi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanan , 6 yılda okulu bitirip , önce savcılık sonra hakimlik sınavlarını veren genç delikanlı. Bunları yaparken de, Fenerbahçe Spor dergisinde yazılar yazan çiçeği burnunda bir gazeteci adayı. Gönlü gazetecilikte ama , 6 yılını verdiği okul ona mesleğini yap diyor. Stajyer avukatlık yapıyor , ilk davası , boşanmayı kazanıyor. Yedek subaylığında bile askeri hakim kurası çekiyor ilk adaletini burada dağıtıyor. 1949 da devlet memurluğuna baş vuruyor. Diğer taraftan TRT , İstanbul Radyosu sınavlarını da kazanıyor. Derken 1951 de Adalet Bakanlığı ilk tayin yeri olan Gaziantep Savcı Yardımcılığına atıyor. Çok değil , 1 ay sonra bir tayin daha. Diyarbakır Hazo nahiyesi ( Kozluk ilçesi ) Hakimi.. . Katırla 2 günlük yolculuk ve Hazoya merhaba. Küçük bir tur Hazoda. Bir bakar , kendinden başka bıyıksız erkek yok. Salar pala bıyıkları , Hazolu gibi bir hakim oluverir..Tez canlı bir hakimdir. İlk veya ikinci celsede dava sonuçlandırır , hem de tam adaletle. 1952 olur. Doğu ağır gelmez de gönlündeki ağır basar. Cızırtılı radyosunda dinlediği haberleri o okumak ister. Hatta makam masasında provalar bile yapar. Gazeteci veya haberci olmak artık idealidir. Basar istifayı, döner İstanbula . 1952 kışında o tatlı sesiyle TRT ye merhaba der. Memur defterindeki vesikalık fotoğrafı ilk resimdeki avukat cüppeli resmidir. Bir hafta içine iki provayla mikrofon başına geçer. O geçiş , o tatlı dili , o kadife sesi, İstanbul , daha sonra bütün Türkiye ilk kez böyle duyar.
Budur hayatından bir kesit.. İşte o adalet dağıtan genç hakim bugünün duayen spikeri , usta sunucusu olur. Allah sana uzun ömürler versin kıymetli HALİT KIVANÇ.