Şeytanla ilgili Dostoyevski’nin çok güzel bir saptaması vardır:
Şeytan uyuya kaldı bir gün.
Rüzgar sert esti.
Üç tüy düştü şeytandan dünyaya.
Biri paraya yapıştı, diğeri makama öteki de ihtirasa yapıştı
O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı.
İki değişik şeytan fıkrası:
Bir gün şeytan büyük bahçeli koskoca bir malikaneye girmiş. Merdivenlere çıkmış. Bir kuzu görmüş. Kuzunun boynunda bir ip varmış.
Şeytan ipi çıkarmadan sadece biraz gevşetmiş. Kuzu malikanenin önünde bulunan aynayı görmüş. Şaşırınca bir hamle yapıp aynayı kırmış. Çıkan gürültüye evin hizmetçisi gelmiş.
Sen naaptın? Ben şimdi burayı nasıl temizleyeceğim. Evin beyi bunu duyunca kesin beni kovar demiş ve kuzuya bir tekme atmış.
Kuzu merdivenlerden düşünce ip yetmemiş ve kuzunun boynunu kesip onu öldürmüş.
Bu sırada evin uşağı gelmiş. Neler olduğunu sormuş.
Kadın anlatınca, bunu nasıl yaparsın. Bey şimdi ikimizi de kovacak.
O kuzu onun için çok değerliydi demiş.
Ve hafifçe kadını itmiş.
Kadın dengesini kaybetmiş ve merdivenlerden düşüp boynunu kırmış.
Sesi duyunca evin hanımı gelmiş. Olanları öğrenince sinirlenmiş.
Tam dövmek için uşağa yaklaşırken uşak lütfen beni bağışlayın ve beni kovmayın diyerek diz çökmüş.
Uşağın üstüne hızla gelen kadın ise ona çarpıp merdivenlerden yuvarlanmış ve ölmüş.
Evin beyi gelip de olanları dinleyince belinden silah çekip uşağı vurmuş.
Sonra kendi kendine eyvah ben ne yaptım? Bir kuzu, aynanın kırılması ve sevmediğim karım için elimi kana bulamaya, katil olmaya değer miydi? Demiş ve silahı çekip bir kurşunda kendine sıkmış.
Bütün bu olanları bir kenardan izleyen şeytansa sırıtarak
“Ben hiçbir şey yapmadım ki. Sadece acıyarak kuzunun boynundaki ipi gevşettim, o kadar…” demiş…
Yaşlı kadın oldukça dini bütün bir insanmış, her sabah kapısının önüne çıkar ve bağıra bağıra dua edermiş:
- "Tanrım bize verdiklerin için sana şükürler olsun" ve ardından her seferinde de yan komşusunun sesi duyulurmuş:
- "Tanrı yok kadııın Tanrı yok!!!"
Yaşlı teyze ne kadar sinirlense de yine her sabah dua edermiş, öteki komşu da inadından her seferinde ona öyle bağırırmış… neyse...
Bir akşam, komşusu yaşlı teyzeye bir oyun etmeye karara vermiş...
Markete gidip bir sürü meyve sebze ekmek vs. alıp torbalara doldurmuş, yaşlı teyzenin kapısının önüne bırakmış…
Ertesi sabah teyze kapıyı açıp da yiyecekleri görünce çok şaşırmış ve sevinçle bağırmış:
- "Sana şükürler olsun Tanrım, bu gönderdiğin yiyecekler için sana şükürler olsun!!!" ve ağacın arkasından onu seyreden komşusu seslenmiş:
- "Tanrı yok kadıııın Tanrı yok!!!
O yiyecekleri ben aldıııım!"
Yaşlı teyze hiç istifini bozmamış:
- "Yüce Tanrım sana ne kadar şükretsem azdır!
Hem bu yiyecekleri göndermişsin hem de parasını şeytana ödetmişsin!!"
Nasıl gidiyor, diye sormuş Kör topala. Gördüğün gibi, diye cevap vermiş Topal.
Konu osmanke tarafından (05.03.22 Saat 23:37 ) değiştirilmiştir. Sebep: sil
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)